BOŞANMA DAVALARINDA TANIK BEYANLARINA KARŞI BEYAN DİLEKÇESİ NEDİR? |
TANIK BEYANININ DELİL NİTELİĞİ |
Tanık beyanının delil niteliği, HMK 240 ve devamı maddelerinde detaylı olarak açıklanmıştır. Davada taraf olmayan kişiler tanık olarak gösterilebilir. Tanık gösteren taraf, tanık dinletmek istediği vakıayı ve dinlenilmesi istenen tanıkların adı ve soyadı ile tebliğe elverişli adreslerini içeren listeyi mahkemeye sunar. Bu listede gösterilmemiş olan kimseler tanık olarak dinlenemez ve ikinci bir liste verilemez. Tanık listesinde adres gösterilmemiş veya gösterilen adreste tanık bulunamamışsa, tarafa adres göstermesi için, işin niteliğine uygun kesin süre verilir. Bu süre içinde adres gösterilmez veya gösterilen yeni adres de doğru değilse, bu tanığın dinlenilmesinden vazgeçilmiş sayılır.
BOŞANMA DAVASINDA ŞAHİTLERE NE SORULUR? |
Boşanma davasında tanık dinlenmeden önce hakkında tanıklık yapacağı olayla ilgili olarak, hâkim tarafından kendisine bilgi verilir ve tanıklık edeceği konulara ilişkin bildiklerini söylemesi istenir. Tanıklar, hâkim tarafından ayrı ayrı dinlenir ve biri dinlenirken henüz dinlenmemiş olanlar salonda bulunamazlar. Tanıklar gerektiğinde yüzleştirilirler. Tanık, bildiğini sözlü olarak açıklar ve sözü kesilmeden dinlenir. Dinlenilme sırasında, tanık, yazılı notlar kullanamaz. Şu kadar ki, tanık tarihleri ve rakamları tespit etmek veya bazı hususları açıklamak ya da hatırlayabilmek için yazılarına bakmak zorunda olduğunu hâkime söylerse, hâkim derhâl yazılarına bakmasına veya belirleyeceği duruşmada yeniden dinlenmesine karar verebilir. Hâkim, tanık sözünü bitirdikten sonra, ifade ettiği hususların açıklanması veya tamamlanması amacıyla başka sorular da sorabilir. Toplu mahkemede başkan, hâkimlerden her birinin tanığa doğrudan doğruya soru sormasına izin verir. Tanığın sözleri tutanağa yazılarak önünde okunur ve tutanağın altı kendisine imza ettirilir.
MAHKEMEDE KİMLER TANIK OLAMAZ? |
İki taraftan birinin nişanlısı, Evlilik bağı ortadan kalkmış olsa dahi iki taraftan birinin eşi, Kendisi veya eşinin altsoy veya üstsoyu, Taraflardan biri ile arasında evlatlık bağı bulunanlar, Üçüncü derece de dâhil olmak üzere kan veya kendisini oluşturan evlilik bağı ortadan kalkmış olsa dahi kayın hısımları, Koruyucu aile ve onların çocukları ile koruma altına alınan çocuklar tanıklıktan çekinme hakkına sahiptir. Kanun gereği sır olarak korunması gereken bilgiler hakkında tanıklığına başvurulacak kimseler, bu hususlar hakkında tanıklıktan çekinebilirler.
Tanığın beyanı kendisine veya yakınlarından birine doğrudan doğruya maddi bir zarar verecekse, Tanığın beyanı kendisinin veya yakınlarından birinin şeref veya itibarını ihlal edecek ya da ceza soruşturmasına veya kovuşturmasına sebep olacaksa, Tanığın beyanı, meslek veya sanatına ait olan sırların ortaya çıkmasına sebebiyet verecekse, menfaat ihlali tehlikesi ile tanıklıktan çekinebilir.
BOŞANMA DAVASINDA ŞAHİT GELMEZSE NE OLUR? |
Tanığa usulüne uygun yapılan davetiyeye rağmen, boşanma davasında şahidin gelmemesi halinde, Aile mahkemesi tarafından tanığın zorla getirilmesine karar verilecektir. Mahkemeye gelmeyen tanık, bir dahaki celse, tanık olarak bildiren tarafça hazır edilip mahkeme huzurunda dinlenebilir yada tanığın il dışına taşınması halinde bulunduğu il ve ilçeye bağlı adliyeye müzekkere yazılacak ve orada bulunan aile mahkemesinde tanık olarak dinlenecektir.
TANIK ANLATIMLARINA KARŞI BEYANDA BULUNMA SÜRESİ NE KADARDIR? |
Boşanma davalarında tüm tanıklar dinlendikten sonra aile Mahkemesi, tanık anlatımlarına ilişkin beyanda bulunmak üzere taraflara 2 haftalık süre verir. Taraflar 2 haftalık süre içerisinde Mahkemeye beyanda bulunmak zorundadır. Ancak bazen mahkeme tarafından bir sonraki celseye kadar tanık beyanlarına karşı beyanda bulunma süresi verilebilmektedir.
..... AİLE MAHKEMESİ' NE DOSYA NO : …………. ESAS BEYANDA BULUNAN DAVACI: İSİM, TC KONU : …/…/…. Tarihli Mahkeme Ara Kararı Gereği Tanık Beyanlarına İlişkin Beyanlarımızı İçeren Dilekçemizin Sunulmasından İbarettir. AÇIKLAMALAR Sayın Mahkemenizin …./…./…… tarihli celsesinde davacı müvekkil tanıkları ve davalı tanıkları dinlenmiş olup; tanık anlatımlarına ilişkin aleyhe hususları kabul etmemekle birlikte tanık anlatımlarına ilişkin beyanlarımızı sunuyoruz. Şöyle ki; DAVACI TANIĞI (tanık ismi…………………) BEYANINDA; tarafların müşterek çocuğu olduğunu, tarafların anlaşamadığını, davalının davacıyı bir kadınla aldattığını, aldatma mesajlarını gördüğünü, evde sürekli davalı babasından kaynaklı huzursuzluk çıktığını, babasından kaynaklı tarafların sürekli kavga ettiğini, davalının eve destek olmadığını, beyan etmiştir. DAVACI TANIĞI (…..tanık ismi….…..)BEYANINDA; davacının arkadaşı olduğunu, evde davalıdan kaynaklı sürekli geçimsizlik olduğunu, davalının ailesine ve davacıya sürekli sözlü tacizde bulunduğunu, davalının başka bir bayan ile ilişkisinin olduğunu, bunu davacıdan duyduğunu, davalının davacıya bağırdığına ve küfür ettiğine birkaç kez şahit olduğunu beyan etmiştir. DAVACI TANIĞI (tanık ismi……..) BEYANINDA; tarafların komşusu olduğunu, davalının çocuklara ve davacıya psikolojik şiddet uyguladığını, bunlara şahit olduğunu, birkaç kez yanında davalının çocuklara ve davacıya küfür ettiğini, davalının evde sürekli ailesine bağırdığını, kendi dairesinden seslerin duyulduğunu, davalının davacıya eziyet ettiğini, davalının ailesine maddi destekte bulunmadığını, davalının genelde dışarda olduğunu, eve çok sık gelmediğini, geldiğinde kavga çıkardığını beyan etmiştir. DAVALI TANIĞI (…. İSİM) BEYANINDA; davalının arkadaşı olduğunu, tarafların evliliğinde bir sıkıntı olmadığını, davalının eşine ve çocuklarına çok iyi davrandığını, maddi açıdan ailesine destek olduğunu beyan etmiştir. Davalı tanığı evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet veren olaylar dahilinde tanıklık yapmamış, öğretilmiş beyanları dile getirmiştir. Bu sebeple davalı tanığının gerçeklikten uzak beyanlarına itiraz ediyoruz. DAVALI TANIĞI (…… İSİM) BEYANINDA; davalının kardeşi olduğunu, davacının abisine daima kötü davrandığını, davacının çocukları da bu konuda gaza getirdiğini ve müşterek çocukların da davalıya düşman olduğunu, davalının evlilik süresince kusurunun olmadığını, evine para verdiğini, davacıyı aldatmadığını beyan etmiştir. Davalı tanık anlatımları gerçeklikten uzak beyanlara dayanmaktadır. Bu sebeple davalı tanıklarının gerçeğe aykırı beyanlarına itiraz ediyoruz. Davacı tanıklarının beyanlarında izah ettiği üzere, davalı taraf, başka bir bayanla ilişki yaşamış ve davacı müvekkile karşı olan sadakat yükümlülüğünü ihlal etmiştir. Tanıklar, davalının evlilik birliği devam eder iken bir bayan ile birlikte olduğunu, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini beyan etmiştir. Böylece davalının müvekkile karşı olan sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği ispatlanmıştır. Ayrıca davalının eve maddi ve manevi destek olmadığı, daima davacı ve müşterek çocuklara kötü davrandığı, psikolojik şiddet uyguladığı tanık anlatımları ile beyan edilmiştir. Dava dilekçemizde bahsettiğimiz ve önceki beyanlarımızda da ifade ettiğimiz üzere davalının kusurlu eylem ve davranışları, tanık anlatımları ile ispatlanmıştır. Evlilik birliği davalının kusurlu eylem ve davranışları neticesinde temelinden sarsılmıştır. Bu sebeple davamızın kabulüne karar verilmesini talep etme gereği hasıl olmuştur. SONUÇ VE İSTEM :
DAVACI VEKİLİ |