Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 17.12.2014 tarihli kararında; eşine kaba davranan, eşine ismi ile hitap etmeyip "hişt, hey veya ıslık çalararak seslenen" ve eşini istemediğini söyleyen davalı kocayı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında kusurlu bulmuş ve davalı kocanın kusurlu davranışları sebebiyle kişilik hakları zedelenen kadın lehine TMK 174/2 maddesi gereği manevi tazminata hükmetmiştir. |
2014/15210 E., 2014/25928 K.
"İÇTİHAT METNİ"
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı (kadın) tarafından, maddi tazminatın ve nafakaların miktarı, reddedilen manevi tazminat, ziynet alacağı ve vekalet ücreti yönünden; davalı (koca) tarafından ise kusur belirlemesi, maddi tazminat ve nafaka yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı (koca)'nın tüm, davacı (kadın)'ın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Mahkemenin de kabulünde olduğu gibi davalı (koca)'nın eşine kaba davrandığı, eşine ismi ile hitap etmeyip “hişt, hey veya ıslık çalarak” çağırdığı ve eşini istemediğini söylediği anlaşılmaktadır. Davalı(koca)'nın gerçekleşen bu kusurları davacı (kadın)'ın kişilik haklarına saldırı niteliğindedir. Davacı(kadın) yararına Türk Medeni Kanunun 174/2. maddesi koşulları oluşmuştur.
Türk Medeni Kanununun 174/2. maddesi, boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davacı (kadın)'ın ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK madde 4, TBK madde 50, 51, 52, 58) dikkate alınarak davacı(kadın) yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple manevi tazminat yönünden BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz ilam harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 123.60 TL temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatıran davacıya geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 17.12.2014