TÜKETİCİ UYUŞMAZLIKLARI |
Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 2. maddesinde bu Kanun’un “her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları” kapsadığı belirtilmiştir. Başka bir ifadeyle tüketici hukuku tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Bir hukuki fiilin tüketici hukukunun kapsamına dâhil olmasının sonucu ise TKHK hükümlerinin o hukuki fiile uygulanmasını ve bu fiil dolayısıyla ortaya çıkabilecek tüketici uyuşmazlık konusunun değerine göre tüketici hakem heyetinin veya tüketici mahkemelerinin görevli olmasını gerektirmesidir. TKHK’ un uygulama alanını belirleyen bu düzenlemeden yola çıkılarak hangi sözleşme ve uygulamaların bu kanun kapsamına dâhil olduğunun belirlenmesi tüketici uyuşmazlıklarının da kapsamının belirlenmesi bakımından önem arz etmektedir. |
Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda, tüketici sözleşmeleri tanımına yer verilmemiş olup, yalnızca tüketici işlemi tanımlanmıştır. Tüketici işlemi “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” olarak tanımlamıştır. Tüketici işlemlerinden söz edilebilmesi için, bir hukuki işlemin varlığı, bu hukuki işlemin konusunu mal veya hizmet sağlamanın teşkil etmesi ve bu hukuki işlemin taraflarından birinin mesleki veya ticari olmayan amaçlarla hareket eden tüketici, diğer tarafın ise mesleki veya ticari amaçlarla hareket eden satıcı-sağlayıcı olması gerekir. TKHK m. 3’te tüketici, “Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi” şeklinde tanımlanmıştır. Buna göre, tüketici işlemi bakımından, işin niteliği hakkında adi iş-ticari iş ayrımı yapılmadan, o işlemin ticari veya mesleki bir amacın gerçekleştirilmesi için yapılmamış olması önem arz etmektedir. Nitekim TTK. m. 19/I’de yer alan istisnada gerçek kişi tacirlerin ticari işletme ve faaliyeti ile ilgili olmayan işlerde tüketici oldukları kabul edilmektedir.
TKHK kapsamında yer alan tüketici uyuşmazlıklarının çözümünde bir diğer yol ise yukarıda belirtilen meblağın üzerinde kalan uyuşmazlıklarda yetkili olan ve tüketici hakem heyetlerinin verdikleri kararlarda itiraz mercii olarak görev yapan tüketici mahkemeleridir. Belirlenen meblağın üzerinde kalan ve TKHK kapsamında yer alan tüketici uyuşmazlıklarını çözmede görevli mercii tüketici mahkemeleridir.
Tüketici uyuşmazlıkları bakımından getirilen dava şartı arabuluculuğa ilişkin düzenleme karşısında tüketici hakem heyeti miktarı üzerinde olan ve tüketici mahkemesinin görev alanına giren her uyuşmazlık, mutlak ticari dava niteliği taşısa bile, tüketici uyuşmazlığından kaynaklanan arabuluculuk olarak çözüme kavuşturulacaktır.
7251 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’a “Dava şartı olarak arabuluculuk” başlığı ile eklenen 73/A maddesi ile tüketici uyuşmazlıklarında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı haline getirilmiştir. Bu düzenleme çerçevesinde tarafların, istisnalar dışındaki tüketici uyuşmazlıkları ile ilgili olarak tüketici mahkemesine başvurmadan önce arabulucuya başvuru zorunluluğunu yerine getirmeleri gerekir. Bu düzenlemede, önce dava şartı arabuluculuk kapsamında kalan uyuşmazlıklar ile onun istisnalarına, daha sonra ise arabuluculuk ücretinin ödenme usulüne yer verilmiştir. Bu haller dışında, Tüketici uyuşmazlıklarında dava şartı arabuluculuk da Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk kanunu m18/A hükmüne tabidir.
7251 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’a, “Dava şartı olarak arabuluculuk” başlığı ile eklenen 73/A maddesi ile tüketici uyuşmazlıklarında dava açılmadan önce arabulucuya başvuru zorunluluğu dava şartı haline getirilmiştir. Bu düzenleme ile tüketici mahkemelerinin görev alanına giren uyuşmazlıklarda dava açmadan önce arabulucuya başvuru dava şartı olmakla birlikte, bazı uyuşmazlıklar bu kapsamın dışında bırakılmıştır. Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un madde 73/A hükmünde bu istisnalar şu şekilde sayılmıştır:
a.Tüketici hakem heyetinin görevi kapsamında olan uyuşmazlıklar.
b.Tüketici hakem heyeti kararlarına karşı yapılan itirazlar,
c.TKHK m. 73/6 kapsamında olan davalar,
d.TKHK m. 74 kapsamındaki davalar,
e.Tüketici işlemi mahiyetinde olan ve taşınmazın aynından doğan uyuşmazlıklar.
Tüketici uyuşmazlıklarının çözümü bakımından Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun iki görevli mercii belirlemiştir. Bunlar tüketici mahkemeleri ve tüketici hakem heyetleridir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında, tüketiciler ile satıcı ve sağlayıcılar arasında yaşanan uyuşmazlıkların adil, hızlı, basit ve olabilecek en az masrafla çözüme kavuşturulması amacıyla il merkezlerinde ve belirlenen ilçe merkezlerinde faaliyet gösteren Tüketici Hakem Heyetlerine yapılacak başvurularda uyulması zorunlu parasal sınırlar, 1 Ocak 2022’den itibaren geçerli olmak üzere, yeniden değerleme oranında artırıldı.
2022 yılı için Tüketici Hakem Heyetlerine yapılacak başvurularda değeri;
Tüketici hukuku alanında detaylı bilgi almak için İstanbulda ve Silivride bulunan hukuk büromuz ile iletişime geçebilirsiniz. İnternet sitemizde yer alan makale ve içeriklerin telif hakkı Avukat Esra Akyıldız Yaşar'a aittir. Sitemizdeki makalelerin kopyalanması ve izinsiz olarak kullanılması durumunda hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. |