YARDIM NAFAKASI

Yardım nafakası, yardım edilmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoy, altsoy, kardeşlere ödenen nafaka türüdür. Yoksul kavramından yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, eğitim konularında kişi için zorunlu olan giderleri karşılayacak maddi durumu olmayan kişi anlaşılır. Yardım nafakası, TMK 364 maddesinde geçmektedir.

TMK 364
Nafaka yükümlüleri
Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür.
Kardeşlerin nafaka yükümlülükleri, refah içinde bulunmalarına bağlıdır.
Eş ile ana ve babanın bakım borçlarına ilişkin hükümler saklıdır.

Hukuk Genel Kurulunun 07.10.1998 gün ve 1998/656-688 sayılı kararında;"...yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların..." yoksul kabul edilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi başka bir kararında Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup, ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Aile bağlarının herhangi bir nedenle zayıflamış olması da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmemiştir. Bu nedenlerle kanun koyucu, yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiştir.

YARDIM NAFAKASI DAVASI

Yardım nafakası davası, mirasçılıktaki sıra göz önünde tutularak açılır. Yardım nafakası davası, davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın malî gücüne uygun bir yardım isteminden ibarettir. Nafakanın, yükümlülerin bir veya bir kaçından istenmesi hakkaniyete aykırıysa hâkim, onların nafaka yükümlülüğünü azaltabilir veya kaldırabilir. Dava, nafaka alacaklısına bakmakta olan resmî veya kamuya yararlı kurumlar tarafından da açılabilir. Hâkim, istem hâlinde, irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir.

REŞİT ÇOCUK İÇİN YARDIM NAFAKASI

İştirak nafakası almakta olan çocuk, ergin olduktan sonra eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler. TMK 328 maddesinde çocuğun ergin olduktan sonra eğitimine devam etmesi halinde yardım nafakası alabileceği belirtilmiştir. “Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise; ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi de asıldır. Bunun için, belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde, Türk Medeni Kanunu'nun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir.” (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi  T.06.06.2017, 2016/19061 E., 2017/9116 K.)

YARDIM NAFAKASINI KİMLER TALEP EDEBİLİR?

Yardım nafakasına re’sen hükmedilmez. Bu nafakanın verilebilmesi için talep gereklidir. Türk Medeni Kanunu madde 365 gereği;  nafaka davası, mirasçılıktaki sıra göz önünde tutularak açılır. Yardım nafakası, yoksulluğa düşecek olan; 

  • üstsoy
  • altsoy
  • kardeşler tarafından talep edilebilir.
  • Dava, nafaka alacaklısına bakmakta olan resmî veya kamuya yararlı kurumlar tarafından da açılabilir.

“Kişi kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, yasa maddesinde sayılı kişilerden yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın nafaka isteyenin geçinmesi için gerekli, nafaka yükümlüsünün geliri ile orantılı olacak şekilde TMK 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir.” (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi T.15.06.2017, 2016/21322 E., 2017/10233 K.)

YARDIM NAFAKASI ZAMANAŞIMI

Yardım nafakası, yoksulluğa düşen tarafça talep edilen bir nafaka türüdür. Yardım nafakası, talep halinde TMK 365 maddesinde belirtilen taraflarca ve müşterek çocuğun eğitimi süresince her zaman talep edilebilir.

GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME 

Yardım nafakası davalarında görevli mahkeme; Aile Mahkemesi, davanın açılacağı yerde Aile Mahkemesinin bulunmadığı hallerde ise Aile Mahkemesi sıfatıyla Asliye Hukuk Mahkemesidir. Yetkili mahkeme ise, taraflardan birinin yerleşim yeri mahkemesidir. Bu dava, taraflardan birinin yerleşim yeri Aile Mahkemesi, Aile Mahkemesinin bulunmadığı yerlerde Asliye Hukuk Mahkemesi aile mahkemesi sıfatıyla görülecektir.

YARDIM NAFAKASI YARGITAY KARARLARI

Yardım Nafakası Miktarının Hakkaniyet İlkesine Uygun Olması

“…Somut olayda; mahkemece yapılan araştırma neticesinde, davacının üniversite 2. sınıf öğrencisi olduğu, davacıya okuduğu üniversite tarafından günlük 5 saat çalışması karşılığında aylık 340 TL teklif edildiği davacının derslerinin aksayacağı gerekçesiyle bu teklifi kabul etmediği anlaşılmaktadır. Davalı babanın ise; Diyarbakır' da polis memuru olduğu, aylık 3.000 TL maaşının olduğu, lojmanda kaldığı, banka kredi borcu olduğuna dair belgeler sunduğu belirlenmiştir.

Tarafların gerçekleşen ekonomik ve sosyal durumları, nafakanın niteliği, davacının giderleri ve davalının gelir durumu nazara alındığında; davacının yardım nafakası talebinin reddine karar verilmiş olması, TMK' nun 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bulunmamıştır. O halde mahkemece yapılacak işin; tarafların gerçekleşen ekonomik ve sosyal durumları, nafakanın niteliği, davacı çocuğun yaş ve ihtiyaçları, günün ekonomik koşulları nazara alınarak; nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı şekilde TMK' nın 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun olacak şekilde yardım nafakasının tahsiline karar verilmesi gerekirken; yazılı şekilde delillerin yanılgılı değerlendirilmesi sonucu yardım nafakası talebinin reddine karar verilmesi hatalı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir...”(Yargıtay 3. Hukuk Dairesi T.22.06.2017, 2016/21192 E.,2017/10701 K.)

Çocuk Adına Taşınmaz Alınması, Babanın Yardım Nafakası Yükümlülüğünü Ortadan Kaldırmaz. 

“…Somut olayda; davalı babanın emekli banka çalışanı olduğu, 2.150.00.- TL maaş aldığı, evi olduğu, davacının öğrenci olduğu, annesi ile kaldığı, 1.100.00.- TL kira ödediği, Kuşadası'nda evi olduğu, aracı olduğu, dava dışı annenin emekli öğretmen olduğu ,2.000.00.- TL maaş aldığı anlaşılmaktadır. Ancak, davalının sosyal ve ekonomik durumunun, araştırma sonuçlarına yansıyan nitelikte olmadığı, maddi durumunun daha iyi olduğu, davacının ihtiyaçlarını karşılayabilecek güçte gelire sahip olduğu anlaşılmaktadır. Davalı, sunduğu cevap dilekçesinde; davacının annesine arazi ve villa aldığını, davacıya iki villa ve araç aldığını, kendi oğluna da iki konut aldığını ayrıntılarıyla açıklamıştır.

Dosyadaki belgelerden, çocuğun yardım nafakasına ihtiyacı olduğu, davalının ödeme gücünün bulunduğu, çocuk adına taşınmaz alınmasının babanın yardım nafakası yükümlülüğünü ortadan kaldırmayacağı açıktır . Mahkemece, Türk Medeni Kanunu'nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun şekilde, davacı lehine uygun bir yardım nafakası takdiri gerekirken; eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi uygun görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir…” (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi T. 12.06.2017, 2016/19412, E.,2017/9711 K.)

Eğitimi Devam Eden Çocuğa Verilen Yardım Nafakasının Artırılması

“…Somut olayda; dosyadaki bilgi ve belgelerden tarafların baba kız oldukları, davacının Bilgi Üniversitesinde öğrenci olduğu, % 50 burslu eğitim gördüğü, aylık 1.716 TL üniversite taksiti olup 2015-2016 yılı eğitim ücretinin 15.447,50 TL olduğu; davalının ise, optik işi ile uğraştığı, aylık gelirinin 1.500 TL olduğu, 4.000 TL işyeri, 700 TL ev kirası ödediği, ayrıca 966,92 TL emekli maaşı aldığı, davacının annesinin ise emekli olduğu, 1.300 TL aylık geliri bulunduğu, kira ödemediği anlaşılmaktadır.

Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olayda; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, yardım nafakasının niteliği, davalının gelir durumu, davacının eğitimine devam ediyor olması da nazara alındığında; davacı lehine hükmedilen nafaka miktarı az olup, Türk Medeni Kanunu'nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun görülmemiştir. Bu itibarla, davacı tarafın temyiz itirazları yerinde görülerek hükmün bozulması gerekmiştir.

O halde, mahkemece; üniversite öğrencisi olan davacının okuduğu okul, yaşı, ihtiyaçları göz önüne alındığında nafaka yükümlüsünün (davalı babanın) gelir durumu nazara alınarak; TMK.4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun daha yüksek miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekmektedir.  Yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK. nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA…” (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi  T. 06.06.2017, 2016/19061 E., 2017/9116 K.)

İştirak Nafakasının Yardım Nafakasına Dönüşmesi

“…Somut olayda da; davacılar, dava tarihi itibariyle ergin olup, eğitimlerinin devam ettiğini ileri sürerek 100'er TL nafakanın 500'er TL'ye çıkarılmasını istediğine göre davanın, iştirak nafakasının artırılması değil, yardım nafakası talebine ilişkin olduğu açıktır. Buna göre mahkemece, dava konusu talebin niteliğinin yardım nafakası olarak değerlendirilmesi ve işin esasının buna göre çözümlenmesi yerinde ise de, hüküm kısmında takdir edilen nafakanın yardım nafakası olduğunun belirtilmemiş olması doğru değildir.

Ne var ki, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün .... bendinde yer alan "...300'er TL" ifadesinden sonra gelmek üzere "yardım nafakası" ifadesinin yazılmasına; bu suretle, hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA…” (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi   T. 08.02.2017, 2016/11384 E., 2017/944 K.)

Boşanma avukatı ve diğer aile hukuku davaları hususunda İstanbul boşanma avukatı olarak faaliyet gösteren hukuk büromuz ile iletişime geçebilirsiniz. İnternet sitemizde yer alan tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Avukat Esra Akyıldız Yaşar'a aittir. Sitemizdeki makalelerin kopyalanması yada izinsiz olarak alınması durumunda hukuki ve cezai işlem yapılacaktır.