Devletin işyerine el koyması, ithalat ve ham madde yasakları gibi hukuki nedenler, işçinin işi ifa borcunu imkansız kılıyor ise işçi, zorlayıcı sebeplere dayalı olarak iş akdini haklı nedenle feshedebilmektedir.
Devletin işyerine el koyması, ithalat yasağı, hammadde temin edilememesi, işyerinde meydana gelen ve işçiden kaynaklanmayan problemlerdir. İşçinin zorlayıcı sebeplere dayalı olarak işini yapamaması, zorlayıcı sebep olarak kabul edilir. İşin zorlayıcı sebeplerden dolayı bir haftadan daha fazla bir süreliğine durmuş olması halinde işçi, iş sözleşmesini haklı nedenle feshedebilir.
İthalat ve hammadde yasağı, işyerinin devlet tarafından kapatılması gibi meydana gelen zorlayıcı sebeplerle, işyerinde çalışmak bir haftadan fazla süre ile imkansız hale gelmektedir. Geçici ifa imkansızlığının meydana geldiği bu durumda, iş akdi askıya alınmaktadır. İşin bir haftadan fazla süreyle durması durumunda bir haftalık sürenin dolmasının ardından işçi haklı nedenle fesih hakkını elde eder. İş Kanunu madde 40 uyarınca işveren; bu bir haftalık sürede işçiye her gün için yarım ücret ödemek zorundadır. Bir haftalık sürenin bitmesinin ardından işçi tarafından fesih hakkı kullanılmaz ise, sözleşme askıda kalmaya devam eder. Zorlayıcı sebep ortadan kalkmadığı sürece işçinin haklı nedenle fesih hakkı korunmaya devam eder.
İş sözleşmesinin feshi sonucu kıdem tazminatına hak kazanılabilmesi için, feshin İş Kanunu 24. maddedeki haklı sebeplerden birine dayanması gerekmektedir. İşçinin işi zorlayıcı sebeplere dayanarak ifa edememesi hali de bu madde kapsamına girmektedir. İşçiden kaynaklanmamakla birlikte işin yapılmasına engel olan doğal afetler de bu zorlayıcı sebeplerden birini teşkil etmektedir.
İthalat ve hammadde yasağı, işyerinin devlet tarafından kapatılması gibi sebepler ile işçinin işyerinde çalışması imkansız hale gelmiş ise, İK m. 24/3 gereği işçi bir haftalık sürenin dolmasının ardından iş akdini feshedebilir. İş akdinin haklı nedenle feshinin sonucunda bir yıldan fazla çalışması olan işçi, kıdem tazminatına hak kazanır.
İşçiye derhal fesih hakkı veren 4857 sayılı İş Kanunu madde 24 gereği işçi, iş akdini bildirim sürelerini beklemeksizin feshetme hakkına sahiptir. İş akdini iş kanunu 24/3 maddesine göre zorlayıcı sebebe dayanarak fesheden işçiden, bildirim süresine uymadığı gerekçesi ile ihbar tazminatı talep edilemez. İşçi, bu madde kapsamında yaptığı fesih ile yalnızca kıdem tazminatına hak kazanmakta olup, herhangi bir ihbar tazminatı hakkı da doğmayacaktır.
“…Somut uyuşmazlıkta, maden ocağı olduğu anlaşılan davalı işyerinde 10/12/2009 tarihinde bir grizu patlaması olduğu, patlama nedeniyle madenin 6 ay süreyle kapatıldığı, davalı işverenin madeni belli bir süre çalıştırma imkanının kalmadığı için işçileri ücretsiz izne çıkardığı, davacı işçinin bu durumu kabul etmemesi üzerine işten çıkarıldığı ve grizu patlaması sonrasında madenin 1 haftadan fazla süreyle çalışamayacak duruma gelmesinin İş Kanunu'nun 24/3. maddesi kapsamında işveren açısından zorlayıcı neden olduğu anlaşılmakla iş akdinin feshi zorlayıcı sebebe dayandığından davacının kıdem tazminatı talebinin kabulü yerinde ise de zorlayıcı sebebe dayanan fesihlerde ihbar tazminatı hakkı olmayacağından davacının ihbar tazminatı isteğinin reddi yerine kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenden dolayı BOZULMASINA…” (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi T.02.03.2020, 2017/15395 E., 2020/3401 K.)
“…Somut olayda ekonomik krize bağlı olarak davacının da aralarında olduğu bazı işçilerin ücretsiz izne çıkarıldığı ve davacının da bu uygulamayı kabul ettiği anlaşılmaktadır. Ekonomik krize bağlı ücretsiz izin veya kısa çalışma uygulaması, işyerinde çalışmayı durduran zorlayıcı nedenlerden değildir. Fiili çalışmanın olmadığı ücretsiz izinde geçen sürelerin İş Kanunu’nun 55 (d) maddesi kapsamında değerlendirilmesi ve bir kısmının yıllık izne esas süreye eklenmesi yerinde değildir. Davacının işyerinde geçen fiili çalışma süresi ve istirahat raporlu olunan süre toplamı 4 yıl olmadığından yıllık izin hesabının bilirkişi raporunun birinci seçeneğine göre kabulü gerekir. Mahkemece hatalı değerlendirmeyle ikinci seçeneğin hükme esas alınması bozmayı gerektirmiştir. Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA…”(Yargıtay 9. Hukuk Dairesi T.04.11.2013, 2011/31360 E., 2013/27990 K.)
“İşyerinde iş, ham madde yokluğuna dayanan zorunlu nedenle bir haftadan fazla süre ile durdurulmuştur. Bu durumda, İş Yasasının 16/III. (şimdi İş K. m. 24/III) maddesi uyarınca davacı işçi için ihbarsız iş sözleşmesini fesih hakkı doğmuş ve davacı da başka yerde iş bulmak suretiyle bu iradesini ortaya koymuştur… yasanın… 24. maddesine göre kıdem tazminatını almak hakkı vardır.” (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi., T.7.7.1978, E. 1778/1905)