EMEKLİLİK SEBEBİYLE İŞ AKDİNİN FESHİ

Belirli sebeplerin oluşması halinde iş sözleşmesi, işçi veya işveren tarafından feshedilebilir. İş sözleşmesinin işçi tarafından haklı nedenle feshedilmesi halinde işçi, işçilik alacaklarına hak kazanmaktadır. Kural olarak bir işçi, haklı neden olmaksızın işinden istifa ederse kıdem tazminatına hak kazanamaz. Ancak bu durumun bazı istisnaları bulunmaktadır. Emeklilik nedeniyle iş akdinin feshi, bu istisnalardan biridir. 1475 sayılı Kanun madde 14/1-b.5 uyarınca; sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlaması halinde kendi isteğiyle işten ayrılan işçi, kıdem tazminatına hak kazanır.

1475 sayılı Kanun madde 14/1-b.4 uyarınca; işçi, bağlı bulunduğu kurum veya sandıktan yaşlılık, emeklilik veya malullük aylığı yahut toptan ödeme almak amacıyla ayrılırsa, kıdem tazminatına hak kazanabilmektedir. Emeklilik sebebiyle iş akdini fesheden işçi, fesih bildiriminde bulunabilmek için bağlı bulunduğu kurum veya sandıktan emekliliğe hak kazanmış olmalıdır. İşçi, ilgili işlemler için bağlı bulunduğu kuruma veya sandığa başvurmalı ve bunu işverene bildirmelidir. Buna karşılık, 4857 sayılı İş Kanunu madde 25/2 kapsamındaki ahlak ve iyi niyet kurallarına uygun olmayan bir davranıştan sonra, yaş dışındaki emeklilik koşullarını taşıyan işçi sözleşmeyi işverenden önce sona erdirir ise, burada hakkın kötüye kullanılması söz konusu olacaktır.

EMEKLİLİK SEBEBİYLE İŞTEN ÇIKMA KIDEM TAZMİNATI

Mülga 1475 sayılı ... Kanunu'nun “Kıdem tazminatı” başlığını taşıyan 14. maddesinin 1. fıkrasında; "Bu Kanuna tabi işçilerin hizmet akitlerinin: Bağlı bulundukları kanunla kurulu kurum veya sandıklardan yaşlılık, emeklilik veya malullük aylığı yahut toptan ödeme almak amacıyla; 506 Sayılı Kanunun 60'ıncı maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (a) ve (b) alt bentlerinde öngörülen yaşlar dışında kalan diğer şartları veya aynı Kanunun Geçici 81'inci maddesine göre yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayarak kendi istekleri ile işten ayrılmaları nedeniyle Feshedilmesi hâlinde, işçinin işe başladığı tarihten itibaren hizmet akdinin devamı süresince her geçen tam yıl için işverence işçiye 30 günlük ücreti tutarında kıdem tazminatı ödenir. Bir yıldan artan süreler için de aynı oran üzerinden ödeme yapılır." düzenlemesi ile kıdem tazminatına hak kazandıran hâller sayılmıştır.

4447 sayılı Yasa’nın 45. maddesi ile 1475 sayılı Kanun’un 14. maddesinin 1. fıkrasına 25.08.1999 tarihinde eklenen 5 numaralı bendinde, 506 sayılı Kanun’un 60. maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (a) ve (b) alt bentlerinde öngörülen yaşlar dışında kalan diğer şartları veya aynı Kanunun Geçici 81. maddesine göre yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayarak kendi istekleri ile işten ayrılmaları nedeniyle feshedilmesi hâlinde işçinin işe başladığı tarihten itibaren hizmet akdinin devamı süresince her geçen tam yıl için işverence işçiye 30 günlük ücreti tutarında kıdem tazminatı ödeneceği hükme bağlanmıştır. Anılı 4447 sayılı Kanun, 506 sayılı Kanun’un 60. maddesini değiştirmiş ve Yasanın yürürlük tarihinden sonra ilk kez sigortalı olanların emeklilik yaşı ile prim ödeme gün sayılarını yükseltmişken getirdiği Geçici 81. madde ile yürürlük tarihinde sigortalı olanlar için bu koşulları aramamış, yaş ve prim ödeme gün sayısı yönünden kademeli bir geçiş öngörmüştür. 

1475 sayılı Kanun’a eklenen bu hüküm ile 506 sayılı Kanun’un 60. ve Geçici 81. (ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel ... Sigortası Kanununun 28. md.) maddesi uyarınca ağırlaştırılan emeklilik koşulları karşısında, kıdem tazminatına emeklilik nedeniyle hak kazanılmasının koşulları yumuşatılmış, işçilerin adı geçen hükümlere göre yaşlılık aylığı hakkını elde edememelerine karşın kıdem tazminatı alabilmelerine olanak tanınmıştır. Başka bir ifadeyle, işçilere 506 sayılı Kanun’un saklı tutulmuş olan Geçici 81. maddesinde yer alan yaş koşulları aranmaksızın sadece bu maddede yer alan sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayılarını tamamlamaları koşuluyla, kendi istekleri ile ... akdini feshetmeleri hâlinde de kıdem tazminatı ödeneceği hükme bağlanmıştır. 1475 sayılı Kanun’un 14. maddesinde, 506 sayılı Kanun’un Geçici 81. maddesinin bentleri arasında ayrım öngörülmeden tamamına atıf yapılmıştır. Dolayısıyla işçiler bu maddede yer alan en az sigortalılık süresi ve prim ödeme gün sayısını doldurmaları hâlinde ... sözleşmesini feshederek kıdem tazminatı alabilirler. Geçici 81. maddede yaş hariç en az sigortalılık süresi ve prim ödeme gün sayısı 15 yıllık sigortalılık süresi ve 3600 gün prim ödeme koşulunun sağlanması ile (C) bendinde öngörülmüştür. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu T. 07.07.2021, 2017/2114 E., 2021/953 K.

EMEKLİLİK SEBEBİ İLE FESİHTE KIDEM TAZMİNATININ KOŞULLARI

 1475 sayılı İş Kanunu madde 14/1-b.5’te yer alan ve emeklilik için gerekli olan sigortalılık süresi ve prim gün sayısı, işçinin sigorta kaydının başladığı tarihe göre değişmektedir. Buna göre; Sigorta Girişi 08.09.1999 Tarihinden Önce Yapılmış İşçiler Bakımından İlk sigorta girişi 08.09.1999 tarihinden önce yapılmış ise işçi, 15 yıllık sigortalılık süresi ve 3600 prim gününü doldurmuş olmak kaydı ile emeklilik sebebiyle iş akdini feshederek kıdem tazminatına hak kazanır. Sigorta Girişi 08.09.1999 Tarihinden Sonra Yapılmış İşçiler Bakımından İlk sigorta girişi 08.09.1999 tarihinden sonra yapılmış olan işçi ise, toplamda 25 yıl sigortalılık süresi ve 4500 prim gününü doldurarak emeklilik sebebi ile iş akdini feshederek kıdem tazminatına hak kazanır.

EMEKLİLİK SEBEBİYLE İŞ AKDİNİN FESHİ İHBAR TAZMİNATI

“İhbar tazminatı, belirsiz süreli iş sözleşmesini haklı bir neden olmaksızın ve usulüne uygun bildirim öneli tanımadan fesheden tarafın, karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminattır. Buna göre, öncelikle iş sözleşmesinin Kanunun 24 ve 25 inci maddelerinde yazılı olan nedenlere dayanmaksızın feshedilmiş olması ve 17 nci maddesinde belirtilen şekilde usulüne uygun olarak ihbar öneli tanınmamış olması halinde ihbar tazminatı ödenmelidir. Yine haklı fesih nedeni bulunmakla birlikte, işçi ya da işverenin 26 ncı maddede öngörülen hak düşürücü süre geçtikten sonra fesih yoluna gitmeleri durumunda, karşı tarafa ihbar tazminatı ödeme yükümlülüğü doğar.

İhbar tazminatı, iş sözleşmesini fesheden tarafın karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminat olması nedeniyle, iş sözleşmesini fesheden tarafın feshi haklı bir nedene dayansa dahi, ihbar tazminatına hak kazanması mümkün olmaz. İşçinin 1475 sayılı Yasanın 14 üncü maddesi hükümleri uyarınca emeklilik, muvazzaf askerlik, evlilik gibi nedenlerle iş sözleşmesini feshetmesi durumunda ihbar tazminatı talep hakkı bulunmamaktadır. Anılan fesihlerde işveren de ihbar tazminatı talep edemez.” (Yargıtay 7. Hukuk Dairesi T.16.06.2014, 2014/7368 E., 2014/13547 K.)

EMEKLİLİK SEBEBİYLE İŞTEN ÇIKMA YARGITAY KARARLARI

Emeklilik Sebebiyle İşten Ayrılan İşçi İhbar Tazminatına Hak Kazanamaz.

“…İhbar tazminatı, iş sözleşmesini fesheden tarafın karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminat olması nedeniyle, iş sözleşmesini fesheden tarafın feshi haklı bir nedene dayansa dahi, ihbar tazminatına hak kazanması mümkün olmaz. Dosya içeriğine göre, davacının 09/05/2008 tarihinde başlayan iş akdinin, 30/05/2013 tarihinde yaş dışındaki emeklilik koşullarını taşıması nedeniyle Sosyal Güvenlik Kurumu'ndan aldığı yazıyı işverene ibraz etmesi neticesi sonlandırdığı ve işveren tarafından brüt 7.300,00 TL kıdem tazminatı hesaplanarak ödendiği, davacının 01.06.2013 tarihinde başlayan iş akdinin ise 18.06.2013 tarihinde verdiği "kendi isteği ile ayrıldığına" ilişkin 18.06.2013 tarihli istifa dilekçesi ile sona erdiği anlaşılmaktadır. Davacının iş sözleşmesini kendi feshetmesi karşısında, ihbar tazminatına hak kazanmayacağından, ihbar tazminatı talebinin reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi hatalıdır. Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA…” (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi T.23.06.2021, 2021/6611 E.,2021/10653 K).

Emeklilik Sebebiyle İş Akdinin Feshedilerek Hakkın Kötüye Kullanılması

“…Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshi ve davacının kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Davacı vekili 13.03.2017 tarihli ihtarı ile yaş hariç emeklilik koşullarını sağlaması sebebiyle iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini iddia etmiş, davalı ise 11.03.2017 tarihinde işyerinde meydana gelen olay neticesinde 13.03.2017 tarihli ihtarname ile davacının iş sözleşmesinin İş Kanunu 25/II-d maddesi uyarınca haklı nedenle feshedildiğini savunmuştur. Tanık anlatımları ve dosyaya sunulan tutanaklardan davacının işyeri kurallarına uymadığı, kısım şefi olmasına rağmen iş arkadaşı ile tartışıp çalışma düzenini ve huzurunu bozduğu, bunun yanında 11.03.2017 tarihinde savunma vermeyip iş sözleşmesinin feshedildiği 13.03.2017 tarihinde savunmasını vererek aynı gün Sosyal Güvenlik Kurumu'ndan yazı alıp emeklilik nedeni ile iş akdini feshettiği anlaşılmıştır. İşverenin haklı feshine dair emarelerin ortaya çıkmasından sonra işçinin kendisinden kaynaklanan yaş hariç emeklilik koşullarına dayalı olarak iş sözleşmesini sona erdirmesi işveren feshini boşa çıkarmak maksatlı olup somut olay yönünden öne geçen fesih olarak değerlendirilemez. Böyle olunca işverence yapılan 11.03.2017 tarihli fesih haklı nedene dayandığından İlk Derece Mahkemesi kararında olduğu gibi kıdem tazminatı isteğinin reddi gerekirken Bölge Adliye Mahkemesi tarafından İlk Derece Mahkemesi'nin kararı kaldırılarak kabule dair verilen karar hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.(Yargıtay 9. Hukuk Dairesi T.25.01.2021, 2019/4950 E., 2021/2181 K.)

Emeklilik Sebebiyle İş Akdinin Feshi Kıdem Tazminatı

“…Mülga 1475 sayılı Kanun'un 14. maddesinde, işçinin iş sözleşmesini bağlı bulunduğu sosyal güvenlik kurumundan yaşlılık aylığı almak amacıyla feshetmesi durumunda, kıdem tazminatına hak kazanacağı öngörülmüş ve yine aynı maddede, iş sözleşmesinin bu amaçla feshinden söz edilebilmesi için; sözleşmeyi işçinin feshetmiş olması, feshin emekli (yaşlılık) aylığı almak amacıyla yapılmış olması ve işçinin sosyal güvenlik kurumuna başvurduğunu ve aylığı hak kazandığım belgelemesi gerektiği belirtilmiştir. İşçinin, iş sözleşmesini yaşlılık aylığı almak amacıyla feshinde, kıdem tazminatı hakkının dogması için fesih tarihinde yaşlılık aylığına hak kazanma şartlarının gerçekleşmiş olması yeterlidir. Kanunda ön görülen belgeleme şartına uyulmamış olması kıdem tazminatı hakkının doğmasını engellemez. Belgeleme şartına uyulmaması hali sadece kıdem tazminatının gecikme faizinin fesih tarihinden değil dava tarihinden başlatılması sonucunu meydana getirir. Başka bir anlatımla bu yön işverenin kıdem tazminatı borcu bakımında hangi tarihte temerrüde düştüğünün tespitinde belirleyici olur. 

Somut olayda, davacının, iş sözleşmesini emeklilik sebebiyle feshettiğine dair işverene verdiğini ileri sürdüğü belge dosya içerisinde bulunmamaktadır. Bu durumda, davacının bu belgeyi işverene verip vermediği araştırılarak, kıdem tazminatına uygulanan faizin işletilme tarihinin. belgeyi işverene vermişse şimdiki gibi, vermemişse dava tarihinden itibaren işletilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur. Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA...”(Yargıtay 22. Hukuk Dairesi  T. 22.10.2015, 2014/17191 E., 2015/29550 K.)

Sigortalılık ve Prim Ödeme Yükümlülüğünü Tamamlayan İşçi, Emeklilik İçin Yaşı Beklemez. 

“…Somut olayda davacı, 1475 sayılı Kanunun 14. maddesinin birinci fıkrası (5) numaralı bendi uyarınca on beş yıl sigortalılık ve 3600 gün prim günü şartlarını sağladığı için 25.10.2010 tarihli dilekçesi ile işyerinden ayrılmış, 01.11.2010 günü başka bir işverene ait işyerinde çalışmaya başlamıştır. Davacının işyerinden ayrıldıktan sonra başka bir firmada çalışması hakkın kötü niyetli kullanılması olarak değerlendirilemez. Davacı, Kanunun kendisine verdiği yasal hakkını kullanmıştır. Kanunda tanınan bu hakkın amacı, işyerinde çalışarak yıpranan ve bu arada sigortalılık yılı ile prim ödeme süresine ait yükümlülükleri tamamlayan işçinin, emeklilik için bir yaşı beklemesine gerek olmadan iş sözleşmesini aktif sonlandırabilmesine imkân tanımaktır. Bu nedenle davacının, davasının kabulü ile kıdem tazminatının ödenmesine karar verilmesi gerekirken, mahkemece, hatalı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA….13.01.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.” (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi  13.01.2014, 2011/51535 E., 2014/52 K.)

Emeklilik Sebebiyle İş Akdini Fesheden İşçi, Dürüstlük Kuralına Aykırı Olmadığı Takdirde Başka Bir İşte Çalışabilir

“…İşçinin emeklilik sebebi ile iş sözleşmesini feshetmesinden sonra, yeniden çalışmasını gerektirecek durumlar ortaya çıkabileceği gibi, işçinin bu hakkını kendisi için daha olumlu sonuçlar doğurabileceğini düşündüğü bir başka iş yerinde çalışma amacı ile de kullanması mümkündür. Mülga 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14/1-5 maddesindeki düzenleme açısından, kanun koyucunun amacının, işçinin çalışma yaşamını aktif olarak sonlandırması olduğundan bahsedilemez. Çalışmakta olduğu iş yerinde yıpranmış olan ve bu arada sigortalılık yılı ile prim ödeme süresine ilişkin yükümlülüklerini tamamlayan işçinin, kendisi için çalışma şartlarının daha olumlu olduğunu düşündüğü bir iş yerinde çalışma amacı ile bu hakkını kullanması halinde, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2. maddesinde öngörülen dürüstlük kuralına aykırı davranmış olduğu kabul edilemez. Kanunen tanınmış emeklilik sebebiyle fesih hakkının kullanması ile birlikte kıdem tazminatına hak kazanılacağının kabulü gerekir. İşçinin hangi amaçla bu hakkı kullandığı, kıdem tazminatına hak kazanması açısından önem arz etmemektedir. Anılan sebeple, davalı işçinin kıdem tazminatına hak kazandığı, işverence de kıdem tazminatının ödendiği ve ödemenin yersiz olmadığı anlaşılmaktadır. Bu halde, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA….17/04/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.” (Yargıtay 22. Hukuk Dairesi  T.17.04.2018, 2015/27869 E., 2018/8778 K.)

İşçi avukatı ve iş hukuku alanında detaylı bilgi almak için İstanbulda bulunan hukuk büromuz ile iletişime geçebilirsiniz. İnternet sitemizde yer alan makale ve içeriklerin telif hakkı Avukat Esra Akyıldız Yaşar'a aittir. Sitemizdeki makalelerin kopyalanması ve izinsiz olarak kullanılması durumunda hukuki ve cezai işlem yapılacaktır.